Kilo ve Varis İlişkisi
Birçok kişi aşırı kilonun zararlarını bilmekle birlikte en çok kalp hastalığı ve eklem rahatsızlıkları ile ilişkilendirir. Ancak toplardamarlarinda bundan ileri derecede etkileneceğini biliyor musunuz???
Fazla vücut ağırlığı toplar damarlar üzerindeki baskıyı arttırır, dolaşımı zayıflatır ve damar hastalığı riskini yükseltir. Bu semptomlar daha sonra varisli damarlara, örümcek damarlara ve hatta tehlikeli kan pıhtılarına.yol açabilir. Artan kilo damar sağlığını önemli ölçüde etkilerken, kilo vermek dolaşımı artırabilir ve potansiyel olarak varisli damarların görünümünü azaltabilir. Bu yazıda kilo ve damar hastalığı arasındaki bağlantıyı, kilo vermenin varisli damar sendromlarını hafifletmeye nasıl yardımcı olabileceğini ve damar sağlığınızı koruyabilmek için atabileceğiniz adımları inceleyeceğiz.
Toplardamar hastalıklarını ve dolaşım sorunlarını anlamak :
Toplardamar hastalıkları, damarlarınızdaki tek yönlü küçük kapakçıklar zayıfladığında ve kanın kalbinize doğru yukarı doğru akması zorlaştığında ortaya çıkar. Zamanla, bu damarlardaki aşırı gerginlik veya basınç kapakçıkların arızalanmasına neden olabilir. Bu arıza, kanın geriye doğru kaçmasına (toplardamar yetmezliği) bacaklarınızda, ayak bileklerinizde ve ayaklarınızda birikmesine neden olabilir ve aşağıdaki semptomların bir veya birkaçına yol açabilir:
*Ağrı
*Ödem
*Yanma
*Dolgunluk hissi
*Kaşıntı
*Kramp
*Huzursuz bacak
*Örümcek damarlar
*Görsel varisler
Görsel şikayetleriniz dışındaki şikayetlerden özellikle ağrı ve ödem öğlene doğru başlayıp akşama doğru artan niteliktedir ve yerinin net olarak gösterilememesi, genellikle bir göllenme dolgunluk hissi tarzında olması dinlenme ile ayakları yukarı kaldırılmasıyla , soğuk su tutulması ile geçmesi oldukça tipiktir. Gün boyu ya da 24 saat süren ağrılar genellikle toplardamar kökenli değildir. Damar hastalıklarından kaynaklanan zayıf dolaşım, tedavi edilmediği takdirde damar sağlığını çok ciddi olarak etkileyebilir ve pıhtı, renk değişiklikleri ve hatta hayatı tehdit edebilecek komplikasyonlara yol açabilir.
Obezite ve varisi damarlar;
Artan vücut kütlesi, damar kapakçıklarındaki stresi arttırarak kanın kalbe geri dönüşünü zorlaştırır. Zamanla, bu ek gerginlik venöz yetmezliği ve varisli damarların oluşumuna katkıda bulunacaktır. Ulusal sağlık enstitüleri, obez bireylerin aşırı vücut ağırlığının neden olduğu artan basınç nedeniyle kronik venöz yetmezlik geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu bildirmektedir. Bu mekanizmada artan kilo ile birlikte dolaşımdaki sıvı miktarının artışı da çok önemli bir yer tutmaktadır.
Kilo artışı ve zayıf Kan akışı;
Fazla kilolar vücutta iltihaplanmaya neden olur ve de bu da dolaşımı bozar. Kilo artışı ile beraber ortaya çıkan sedanter yaşam ve hareketsizlikle birleşen kısıtlanmış kan akışı , artan sıvı miktarı ile birlikte ödemi arttırır ve varisin oluşumunu destekler.
Kilo ile ilgili diğer damar sorunları;
Kilo, sadece varisli damarlarınıza ya da kozmetik sorunlarınıza değil ayrıca derin ven trombozu (DVT) dediğimiz derin toplardamarlardaki kan pıhtıları riskini arttırır. Zayıf dolaşım, sıvı tutulmasına yol açarak bacağın şişmesine (ödem) neden olabilir. Aşırı kilolu bireylerde kronik iltihaplanma damar duvarlarını daha da zayıflatır, damarları hasara daha yatkın hale getirir ve damar hastalığı olasılığını arttırır. Unutmayın derin ven trombozu çok ciddi bir ölüm sebebidir.
Kilo vermek varisi damarlara iyi gelir mi??
Kilo yönetimi, damarlardaki gerginliği azaltabilir, mevcut eğer varsa damar hastalığınızın seyrini yavaşlatabilir. Bu da varisli damar semptomlarını hafifletebilir ve kan dolaşımını iyileştirebilir. Ancak, fazla kiloları vermek halihazırda meydana gelen damar kapak hasarını tam olarak onaramaz yani mevcut hastalığınız gerilemez sadece seyri yavaşlar. Mevcut damar hasarını ele almak için tıbbi tedavi hala gerekli olabilir. Minimal invaziv yani küçük, ameliyatsız tedavi seçenekleri, varisli damarların görsel ve fiziksel etkilerini azaltmaya yardımcı olacaktır.
Kilo verdiğinizde damarlarınızda ne olur??
Kilo kaybı, azalan sıvı miktarı ile birlikte dolaşımınızı iyileştirir, kanın daha verimli bir şekilde hareket etmesini sağlar ve bacaklarda kan birikmesini azaltır. Bu kilo kaybı, şişlik ve ağrı gibi semptomları hafifletir ve damar hastalığının ilerlemesine yavaşlatmaya yardımcı olur. Kilo kaybı ayrıca iltihabı azaltır, makro damar fonksiyonunu iyileştirir ve venöz basınçta uzun vadeli rahatlama sağlar.
Kilo vermeden önce ve sonra varisi damarların görünümü;
Kilo verdikten sonra, varisi damarlar, onları kaplayan daha yağ dokusu nedeniyle daha görünür hale gelebilir ve daha fazla göze çarparlar. Kilo vermek mevcut varisli damarları ortadan kaldırmasa da, yenilerinin gelişmesini önlemeye yardımcı olacaktır. Görünür damarların görünümü kilo kaybından sonra da belirgin hale gelebilse de damar sağlığı üzerindeki genel etkisi olumludur. Sağlıklı bir kiloyu korumak damarlarınızdaki gerginliği azaltmaya yardımcı olur, daha iyi bir damar fonksiyonuna katkıda bulunur ve gelecekte damar sorunları ve fazla kilo ile ilişkili diğer durumların riskini azaltır.
Varislerimin tek nedeni fazla kilo mu?
Aşırı kilo varis risklerinizi arttırırken, bu durum varis ve benzer hastalıklara katkıda bulunan risk faktörlerinden sadece bir tanesidir. Varisli damarlarla ilişkileri risk faktörlerini bilmek, damar sorunlarını daha etkili bir şekilde önlemeye ve yönetmeye yardımcı olabilecektir. Aşağıda size risk faktörlerini sıralamaya çalışacağım.
* Genetik: Genetik yatkınlık tüm hastalıklarda olduğu gibi varislerle ilgili de en önemli risk faktörüdür ve önlenemez risk faktörüdür. Varisli damarları olan aile üyeleriniz varsa, sizde olma ihtimali daha yüksektir. Ebeveynlerinizin her ikisinde de varisi damar varsa, riskiniz daha da artar.
* Cinsiyet : Kadın cinsiyette oluşma ihtimali erkeklere göre 4 kat daha fazladır. *Doğurganlık: hormonal değişiklikler ve artan kan hacmi ile damar hastalığına yatkınlık artacaktır.
* Uzun süre oturmak ya da ayakta çalışmak: Eğer gün boyunca çok fazla oturmanız veya ayakta durmanız gerektiren bir işiniz varsa, damar hastalığına yakalanma riskiniz daha yüksektir.
* Yaş: Risk yaşla birlikte, özellikle 50 yaşından sonra artar.
* Kilo: Yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı kilo artışı ile birlikte varise yatkınlık artmaktadır.
* Topuklu ayakkabı: Ayakkabı kullanımı toplar damar sisteminin en önemli pompası olan baldır kasının kasılıp gevşemesini engellediğinden risk faktörlerinden bir tanesidir.
* Sigara: Sigara kullanımı tüm damar sistemi üzerine zararlı etkileri kanıtlanmış en önemli dış faktörlerdendir.
Yaşam tarzı değişiklikleri ile damar sağlığınızı nasıl geliştirebilirsiniz??
Düzenli damar sağlığı taramaları
Vücut ağırlığını azaltmak tek başına damar hastalığını ortadan kaldırmayabilir, çünkü bazı hasarlar tedavi edilmeden geri döndürülemez. Düzenli damar sağlığı taramaları, dolaşımı ve kapakçık işlevini değerlendirmek ve damar hastalığının erken belirtilerini belirlemek için önemlidir. Iyileşmeyen bacak yaraları veya diğer dolaşım sorunları belirtileri gibi semptomlar yaşıyorsanız, özellikle başka risk faktörleriniz varsa bir tarama planlamak altta yatan damar sorunlarını teşhis etmeye yardımcı olmaya ve erken tedavisine, işler büyümeden, gecikmeden, zorlaşmadan çözüme ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
Sağlıklı dolaşım için egzersiz ve hareket
Yürüyüş, bisiklete binme ve yüzüme gibi düzenli fiziksel aktiviteleri rutininize katmak sağlıklı dolaşımı destekler. Ayrıca damarlar üzerindeki baskıyı azaltarak ,varisli damarları önlemeye yardımcı olur. Uzun süre oturmak veya ayakta durmak damar fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir ve durumu kötüleştirebilir. Bacaklarınızı yükseltmek ve günlük rutininize esneme hareketleri eklemek de damarlar üzerindeki baskıyı azaltabilir. Unutmayın damarlarınızın en önemli pompa mekanizması yani kalbi baldır kasınızın kasılıp gevşemesidir.
Damar desteği için beslenme
Meyve, sebze ve tam tahıllar gibi yiyecekleri içeren lif ve antioksidan açısından zengin bir diyet, iltihabı azaltarak damar sağlığını destekler. Bol su içmek, uygun kan akışı ve optimum damar işleri içinde çok önemlidir.
Kilo vermenin ötesinde damar sorunlarını ele almak
Kilo vermek tüm vücut sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirecektir ancak var olan varisli ve örümcek damarlarınızdan kurtulmanızı sağlamayacaktır. Teşhis için bir damar uzmanını ziyaret etmeniz gerekecektir. Teşhis konulduktan sonra ki teşhis aşamasında mutlaka size ayakta ıkınmadan yapılan bir doppler ultrasonografi gerekecektir, damar uzmanınız durumunuza göre size özel bir tedavi planı geliştirecektir. Bu prosedürler minimum iyileşme süreleri gerektirir. Çoğunluğu günübirlik, ayaktan tedavilerdir ve normal aktivitenize hemen arkasından dönebilirsiniz .
Sunulacak alternatifler genellikle şunlardır:
* Endovenöz lazer tedavisi (EVLT): 1mm daha ince bir lazer kateterinin Anjiyo işleminde olduğu gibi bir iğne içerisinden damarın içerisinden ilerletilip damarın ısı enerjisiyle yakılarak kapatılması esasına dayanan bir tedavidir. Yurt dışında muayenehane şartlarında yapılmasına izin verilmekle birlikte ülkemizde Kanunen ameliyathane şartlarında yapılması gereken günübirlik bir işlemdir. Yani bir cerrahi değildir kesi, dikiş ve genel anestezi yoktur. İşlem süresi genellikle 1-1,5 saat civarındadır. Yürüyerek gelir yürüyerek hastaneyi terk edersiniz. Lazer işleminden sonra günlük hayatınızda herhangi bir değişiklik olmayacaktır.
* Miniflebektomi: sizi doktorunuza götüren genellikle bizim pake, sizlerin ise makarna, üzüm olarak tariflediğiniz gözle görülür ciltten kabarık damarlarınızın 1 mm deliklerden çıkartılması işlemidir. Ana damarlarınızda herhangi bir problem yoksa yani lazere ihtiyacınız yoksa , muayenehane şartlarında lokal anestezi ile yapılabileceği gibi eğer lazer işlemi ile birlikte yapılacaksa aynı seansta ameliyathane şartlarında yapılır.
* Skleroterapi yada köpük: Skleroterapi işlemin genel adıdır. Sıvı ya da hava ile karıştırılmış formu olan köpük tedavisi tarzında damarın çapı ve uygulayıcının tecrübesine göre uygulanabilir. Tekrarlayan seanslara ihtiyaç duyar. Muayenehane şartlarında yapılan yarım saatlik bir işlemdir genellikle ağrısız ve komplikasyonsuzdur.
* External Laser: Epilasyon işlemi gibi dışarıdan uygulanan, çok ince kılcal damarlar için tercih edilen bir yöntemdir. Genellikle tekrarlayan seanslara ihtiyaç duyar. Tecrübeli merkezlerde ve tecrübeli doktorların elinde köpük tedavisi ile kombine olarak yapılmakta ve başarı yüzdesi artmaktadır. Genellikle başarılı ve komplikasyonsuz bir işlemdir.
Erken müdahale neden önemlidir?
Tedaviyi geciktirmek yukarıda saydığımız ağrı, şişlik, kaşıntı, kramp, huzursuz bacak,cilt değişikleri, hatta pıhtı gibi ciddi komplikasyonlara sebep olacağı gibi, tedavinizinde zorlaşmasına sebep olacaktır. Unutmayın, her zaman söylediğim gibi varis durdurulabilen veya geri çevrilebilen bir hastalık değildir. Yerçekimi maruziyetinde ortaya çıkan bu hastalık ne yaparsanız yapın ilerleyecek ve komplike olacaktır. Bu sebepten dolayı erken tedavi size bir an önce semptomlarınızdan kurtulma şansı, kozmetik şikayetlerinizden kurtulma şansı vereceği gibi, aynı zamanda da komplikasyonların önüne geçip ileride maddi ve manevi yükünüz artmadan sağlıklı bir bacak yani sağlıklı bir hayat sunacaktır. Vakit geçirmeden yukarıda saydığım semptomların bir ya da birkaçına sahipseniz lütfen kalp ve damar cerrahınıza başvurun size özel tedavi seçeneklerinden yararlanın.
Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle her konuda bize ulaşabilirsiniz.
Prof.Dr. Bora Farsak
Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı.
0538 874 4343
Son Blog Yazıları
- Bacaklarınızda kaşıntıya yol açan yaraların sebebi nedir?
- Ayaklarım donuyor. ısıtamıyorum....
- Varislerim var, koşabilir miyim?
- Varislerim varken uçak yolculuğu güvenli mi?
- Lazerle tedavi olmak için 7 neden
- Venöz Ülser Nedir?
- Sağlıklı ve güçlü damarlara nasıl ulaşırız?
- DAMAR TARAMASI VE SAĞLIK KONTROLÜNE İHTIYACINIZ OLAN 11 NEDEN
- Varisleriniz ve Beslenme


