Ağrı, kramp, ödem, kaşıntı, huzursuz bacak ve ciltten kabarık varislerinizle doktora başvurdunuz. Ayakta, ıkınmadan yapılan bir renkli doppler ultrasonografi sonucunda size toplar damarlarınızda kaçak olduğu ve ameliyat olmanız gerektiği söylendi. Doktorunuz size bir tedavi önerdi. Eve döndünüz Google'a varis tedavisi yazdınız, bir baktınız ki karşınıza sayfalarca tedavi yöntemi çıktı. Hep güvendiğiniz televizyonlarda, sosyal medyada gördüğünüz doktorlardan farklı farklı tedavi önerileri ile karşılaştınız. Üstelik de çok farklı fiyatlarla…

İyi de ben ne yapacağım?

Kim doğru söylüyor?

Hangisini seçmeliyim? 

Hangisine güvenmeliyim?

Evet, bu soruları sormakta sonuna kadar haklısınız ben kronik venöz yetmezlik ya da toplar damar yetmezliği ya da sizin sıklıkla sorduğunuz kapakçık yetmezliği başlığı altındaki varislerinizi lazerle tedavi ediyorum. Burada hiçbir meslektaşımı ya da cihazı eleştirmeden, incitmeden doğru ya da yanlış demeden kendi tercih ettiğim lazer yönteminin avantajlarını sıralamaya çalışacağım.

Varisli damarlar için lazer tedavisi, ultrason eşliğinde gelişmiş teknoloji kullanarak cerrahi olmayan girişimsel muayenehane ortamında yapılan bir damar hastalığı tedavi yöntemidir. Muayenehane ortamı diyoruz ama maalesef ki ülkemizde muayenehanelerde yapmaya izin yok ! Yurt dışında ise muayenehanelerde yapmak mümkün… Temel prensip olarak ince bir lazer kateterinin ultrason eşliğinde arzu edilen bölgeye damar içerisinden ilerletilmesi ve hasarlı damarın lazerin 120-140 derecelere ulaşan ısısıyla yakılarak kapatılması yöntemine, evlt ya da lazerle varis tedavisi diyoruz. Muayenehanede yapılmasına izin verilse ya da biz buna daha az incitici bir isim bulabilsek aslında bu anjiyo gibi konuşa konuşa yapılabilen girişimsel bir tedavi yöntemidir.

Hadi avantajlarından faydalanalım........ 

1. Genel Anestezi YOK :

Lazerle varis tedavilerinde genel anestezi uygulaması kullanılmamaktadır. Genellikle lokal anestezi ve sedasyon dediğimiz uyku ilacıyla yapılmaktadır. Bu yöntemlerle hem genel anestezinin riskleri ortadan kaldırılmakta, hem de hastamız birkaç saat içinde sedasyon etkisinden çıkarak normal hayatına dönebilmektedir.

2. Minimal veya sıfır ağrı

Hepinizin bildiği gibi ağrı eşiği herkeste farklıdır. Ancak damar duvarının ağrı duyusu olmadığından yapılan lazer işlemini takiben eğer ciltten kabarık damarlarınız yoksa yani miniflebektomi işlemi yapılmamışsa ya hiç ağrınız olmayacak ya da günlük hayatınızı etkilemeyecek derecede az olacaktır.

3. Az ya da hiç iz...

Ameliyat söz konusu olduğunda hepimiz cerrahi kesikler ve dikişler düşünürüz. İyileşme sürecinde bu kesik ve dikişlerin izlerinin kalması normaldir. Ancak bu bir ameliyat değil girişimsel bir işlem diyoruz ya, işte bunu asıl burada göreceksiniz. Sadece iğne deliklerinden girilerek yapılan lazer işlemi ve minifilebektomi dediğimiz 1 mm altındaki kesirlerle yapılan ciltten kabarık damarlarınızın çıkartılmasını takiben hem istenmeyen varislerinizden kurtulacak sağlıklı şikayetsiz bir bacağa sahip olacak, hem de olduğunuz ameliyata ait hiçbir iz taşımayacaksınız.

4. Günlük aktivitelerinize hemen devam edin...

Genel anestezi almadığımız için hastane yatışına gerek duymayacağız ve birkaç saat içerisinde tamamen ayılmış olarak yürüyerek girdiğimiz hastaneden yürüyerek çıkacağız. Damarın ağrı duyusu olmadığından ciltten kabarık damarlarımız yoksa yani miniflebektomi yapılmamışsa neredeyse sıfır ağrı hissedeceğiz. Tüm bunlara paralel olarak yürüyerek girdiğimiz hastaneden toplamda 4-5 saat içerisinde yürüyerek çıkacağız. Günlük aktivitelerimize hemen devam edeceğiz ve arzu ettiğimiz takdirde ertesi gün iş başı yapacağız.

5. Hastane yatışı yok...

Genel anestezi gerektiren, kesik gerektiren, kanama riski olan cerrahileri takiben neredeyse kural olarak bir geceliğine bile olsa hastane yatışı öngörülür. İşin samimisi bir çoğunuzda bunu güvenli ve kontrol altında bulursunuz. Ancak inanın hastane ortamı hiç de tahmin edildiği kadar masum bir ortam değildir. Orada bulunmanın da kendine has riskleri vardır. İşte size lazerle varis tedavisinin aslında bir cerrahi ya da ameliyat olmadığının bir kanıtı daha hastanede yatmayacağız gireceğiz ve 5 saat sonra yürüyerek çıkacağız.

6. Minimum ya da hiç kanama ve morluk...

Kanama ve morluklar kesiklerin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Lazerle yapılan varis tedavilerinde kesi ve dikiş olmadığından kanama ihtimali yoktur. Nadir durumlarda lazerin yüksek ısısına bağlı olarak damar içinde oluşacak buharlaşmaya bağlı damarda çatlaklar ve cilt altı morlukları görülebilir. Bunun dışında ciltten kabarık damarlarınız varsa, bunların alındığı miniflebektomi dediğimiz 1 mm altındaki deliklerin çevresinde morluklar oluşması ve bu deliklerden 24-48 saat süre ile ufak sızıntıların olabilmesi doğaldır.

7. Maliyet...

Geldik birçoğumuz için önemli ve üzücü olan başlığa: Maliyet  Duyar gibiyim daha ucuza birçok yöntem var dediğinizi… Daha ucuza birçok yöntem olduğu gibi daha pahalıya da birçok yöntem var. Ayrıca aynı yöntemin yani lazerinde piyasada birçok ucuz ve pahalı alternatifleri de mevcut. Burada benim vazifem sizi ikna etmek değil bilgilendirmek. Bu amaçla da size sadece şunu söyleyebilirim piyasada X liraya lazer varken 10x liraya da lazer var. Burada tercih size ait olduğu kadar bana da ait. Çünkü en güzel atasözlerimizden birisidir “ucuz etin yahnisi yavan olur” Evet, burada benim gözümle baktığınızda 10x’den karşılıklı bir çıkarım söz konusu. %98 civarında bir başarının verildiği cihazdan bahsediyorum. Her zaman bahsettiğim sizin vaktiniz, nakittiniz ve stresinizi. Benim ise adım ve etik değerlerim korunmuş oluyor. Ayrıca unutmayınız Google'a girdiğinizde ve lazerle varis tedavisi yazdığınızda göreceksiniz ki 2002 yılında bulunmuş olan lazer, 20 yıl içerisinde dünyada en çok kullanılan, en çok tecrübe edilen, hakkında en fazla bilimsel yazı ve eğitim yapılan cihaz olma özelliğini korumaktadır. Bu yüzden benim tercihim bu yöndedir

En başarılı yöntemle ilgili bilgi almak, tedaviye ulaşmak için kliniğimize ulaşabilirsiniz.